2016 yılı mezunumuz Dr. Utku M. Sönmez şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki California San Diego Üniversitesi ve Scripps Enstitüsü'nde Prof. Darren Lipomi ve 2021 yılında mekanobiyoloji araştırmalarına yaptığı önemli katkılar sonucunda Nobel Tıp Ödülü kazanan Ardem Patapoutian ile birlikte post doktora sevisinde bilimsel araştırmalar yapmaktadır. Utku'nun araştırması, mekanobiyoloji araştırmaları için mikroteknolojik araçlar geliştirmeye ve kullanmaya odaklanmaktadır. Utku bu araçları mekanik etkilerin biyolojik sistemleri hücresel ve hücre altı seviyelerde nasıl düzenlediğini incelemek için kullanır. İlk bakışta aşikâr olmasa da insanlar da dahil olmak üzere bütün canlılar mekanik dengelerini koruyamadıkları takdirde hayatta kalamazlar. Örneğin kalp, son derece doğru hacimde kanı hem akciğerlere hem de vücudun geri kalanına hassas bir basınçla pompalaması gereken bir pompadır. Eğer bunu düzgün bir şekilde yapamazsa, ya hipertansiyonunuz (yüksek kan basıncı) ya da hipotansiyonunuz (düşük kan basıncı) olur ki bunlar ölümcüldür. Akciğerler ise, solunan havayı ısıtması ve oksijen içeriğini kılcal damarlara iletmesi ve kandaki karbondioksiti de çok hassas bir oranda uzaklaştırması gereken kompleks bir ısı ve gaz değiştiricidir. Kulak, deri, bağırsaklar, kolon ve mesane gibi diğer birçok organ ve doku da işlevlerini yerine getirebilmek için doğru mekanik özelliklere sahip olmalıdır. Tüm bu mekanik etkiler vücudumuzdaki hücreler tarafından algılanıyor ve düzenleniyor. Ancak bunu nasıl yaptıkları biyoloji ve tıpta cevaplanmayı bekleyen çok önemli bir soru. Utku, tek tek hücrelerin mekanik fonksiyonlarını analiz etmek için arabaları, trenleri, uçakları ve roketleri analiz etmek için geliştirilen makine mühendisliği kavramlarını uyguluyor. Hücreler için hassas olarak tanımlanmış farklı mekanik ortamlar oluşturabilen mikro-mühendislik araçları geliştiriyor ve bunların hücrelerin biyolojik işlevlerini nasıl düzenlediğini araştırıyor. Utku, bu tür bilimsel araştırmalara İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü'nde lisans öğrencisiyken Prof. Dr. Levent Trabzon'un MEMS laboratuvarında başladı. Burada yaptığı çalışma kan dolaşımdaki nadir tümör hücrelerinin kandan ayrılmasını sağlayabilen mikro akışkan çiplerin tasarımı ve üretimi ile ilgiliydi. Bu proje, uluslararası hakemli bir bilimsel dergide yayınlanıp, bir ABD patentine ve ABD Maryland'de bilimsel bir kongrede bir sunuma layık görüldü. Tüm bunlar, ABD'deki en iyi mühendislik okullarından biri olarak kabul edilen Carnegie Mellon Üniversitesi'ne [1] yüksek lisans ve doktora öğrencisi olarak kabul edilmesinde çok önemli bir rol oynadı. Liderliğini üstlendiği bilimsel çalışmalar, 2 tanesi kapak makalesi olmak üzere 8 bilimsel makaleye, 2 ABD patentine ve çeşitli konferans ödüllerine layık görüldü.

[1] https://www.usnews.com/best-graduate-schools/top-engineering-schools/eng-rankings


Şekil 1: Mezunumuzun Lab on a Chip dergisinde kapak makalesi.



Şekil 2: Mezunumuzun doktora çalışmalarını yaptığı Carnegie Mellon Universitesi’ndeki labtan mezuniyet günü çekilmiş bir fotoğrafı.



Şekil 3: Prof. Dr. Levent Trabzon'un mezunumuz ile ürettiği hücre ayrıştırmadan kullanılan mikroakışkan çipin Amerikan patenti.